Obezite Cerrahisi

  • Obezite Nedir?: Obezite, vücut kitle indeksinin (VKİ) 30 kg/m² veya daha yüksek olmasıdır. VKİ, bir kişinin boyuna ve kilosuna göre hesaplanan bir ölçüttür.
  • Obezite Cerrahisi Nedir?: Obezite cerrahisi, aşırı kilolu kişilerin kilo kaybetmelerine yardımcı olmak için yapılan cerrahi işlemlerdir. Bu ameliyatlar, genellikle diyet ve egzersiz gibi diğer yöntemlerle kilo kaybetmekte zorlanan kişilere uygulanır.
  • Obezite Cerrahisi Türleri: Mide küçültme ameliyatları, malabsorpsiyon ameliyatları ve kombine ameliyatlar olmak üzere üç temel obezite cerrahisi türü vardır.

A) Obezite Cerrahisi Yöntemleri

  • Mide Küçültme Ameliyatları: Bu ameliyatlar, mide boyutunu küçülterek yemek yeme miktarını azaltır. Bu yöntemler arasında mide balonu, tüp mide ve gastrik bypass yer alır.
  • Malabsorpsiyon Ameliyatları: Bu ameliyatlar, yediğiniz gıdaların sindirim sisteminden daha az emilmesine neden olan ince bağırsakta bir bölümünü çıkarma işlemidir. Buna örnek olarak biliopankreatik diversiyon ve ince bağırsak bypassu gösterilebilir.
  • Kombine Ameliyatlar: Bu ameliyatlar, mide boyutunu küçültmek ve gıda emilimini azaltmak için hem mide küçültme hem de malabsorpsiyon tekniklerini içerir. Buna örnek olarak gastrik bypass ve duodenal switch gösterilebilir.
  • Endoskopik Obezite Cerrahisi: Bu ameliyatlar, özellikle cerrahi olmayan yöntemlere uygun olmayan hastalar için bir seçenek olarak kullanılır. Endoskopik balon, endoskopik sleeve gastroplasti ve endoskopik gastrik bypass gibi prosedürler kullanılır.

1. Mide Küçültme Ameliyatları

Mide küçültme ameliyatları, aşırı obezite tedavisi için bir cerrahi prosedürdür. Bu ameliyatlar, mide boyutunu küçülterek ve yiyecek alımını sınırlayarak kilo kaybını teşvik eder. Mide küçültme ameliyatları, diğer adıyla bariatrik cerrahi, obezite ile ilişkili sağlık sorunlarının tedavisinde etkili bir yol olarak kabul edilir.

Mide küçültme ameliyatları, üç ana tipte yapılır:

  1. Sleeve Gastrektomi: Bu prosedürde, mide büyük bir kısmı çıkarılır ve mide daha küçük bir tüpe dönüştürülür. Bu sayede, yiyecek alımı azaltılır ve tokluk hissi artar. Sleeve gastrektomi, diğer mide küçültme prosedürleriyle karşılaştırıldığında daha az invaziv bir prosedürdür.
  2. Gastric Bypass Ameliyatı: Bu prosedürde, mide daha küçük bir tüpe dönüştürülür ve küçük bir bağırsak bölümü yukarı doğru hareket ettirilir. Bu sayede, yiyecek alımı azaltılır ve vücut tarafından emilen yiyecek miktarı azaltılır.
  3. Adjustable Gastric Band: Bu prosedürde, midenin üst kısmına bir band takılır ve mide küçük bir cep oluşturacak şekilde sıkıştırılır. Bu sayede, yiyecek alımı azaltılır ve tokluk hissi artar. Bu prosedür diğerlerine göre daha az invazivdir.

Mide küçültme ameliyatları, aşırı kilolu bireylerde obezite ile ilişkili sağlık sorunlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Bu ameliyatların, hipertansiyon, tip 2 diyabet, uyku apnesi, kalp hastalığı, astım ve eklem ağrıları gibi birçok obezite ile ilişkili sağlık sorununu iyileştirdiği görülmüştür.

2. Malabsorpsiyon Ameliyatları

Malabsorpsiyon ameliyatları, aşırı kilolu bireylerde obezite ile ilişkili sağlık sorunlarını hafifletmek için kullanılan bir tür bariatrik cerrahidir. Bu ameliyatlar, yiyeceklerin emilimini azaltarak kilo kaybını teşvik eder. Malabsorpsiyon ameliyatları, iki ana tipte yapılır:

  1. Biliopankreatik Bölünme: Bu prosedürde, midenin alt kısmı çıkarılır ve ince bağırsak bölümleri kesilir. Yiyeceklerin sindirim enzimleri ile karışmasını engellemek için bu kesilen bölümler bağırsakların üst kısmına bağlanır. Bu sayede, yiyeceklerin sindirimi ve emilimi azalır.
  2. İnce Bağırsak Bölünmesi: Bu prosedürde, mide daha küçük bir tüpe dönüştürülür ve ince bağırsak bölümleri kesilir. Bu kesilen bölümler, midenin çıktısıyla bağırsakların orta kısmına bağlanır. Bu sayede, yiyeceklerin sindirimi ve emilimi azalır.

Malabsorpsiyon ameliyatları, aşırı kilolu bireylerde kilo kaybı sağlamada oldukça etkilidir. Ancak, bu ameliyatlar, bazı vitamin ve minerallerin emilimini engelleyebilir, bu da hasta için beslenme sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, malabsorpsiyon ameliyatları için uygun adayların, bu sorunların üstesinden gelmek için vitamin ve mineral takviyeleri almaları gereklidir.

Malabsorpsiyon ameliyatları, obezite ile ilişkili birçok sağlık sorununu iyileştirebilir. Bu prosedürler, tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, kalp hastalığı ve eklem ağrıları gibi hastalıkların tedavisinde etkili bir yol olarak kabul edilir. Ancak, her ameliyat gibi, malabsorpsiyon ameliyatları da riskler taşır. En sık rastlanan riskler arasında enfeksiyon, kanama, anestezi sorunları ve ameliyat sonrası sindirim problemleri yer alır. Bu nedenle, malabsorpsiyon ameliyatları, hasta için uygun bir seçenek olduğundan emin olmak için dikkatli bir değerlendirme gerektirir.

3. Kombine Ameliyatlar

Kombine ameliyatlar, obezite ve obezite ile ilişkili sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılan bir tür bariatrik cerrahidir. Bu ameliyatlar, mide küçültme ve malabsorpsiyon yöntemlerinin birleştirilmesiyle gerçekleştirilir. Bu nedenle, kombine ameliyatlar, hem sindirim sistemindeki yiyecek miktarının azalmasını hem de vücudun yiyecekleri emme kapasitesinin azalmasını sağlar.

Kombine ameliyatlar, iki ana tipte yapılır:

  1. Gastric Bypass (Mide Bypass): Bu prosedürde, mide daha küçük bir tüpe dönüştürülür ve ince bağırsağın üst kısmı mideye bağlanır. Bu sayede, yiyeceklerin sindirimi sırasında daha az bölüm ince bağırsağa geçer ve emilim azalır.
  2. Biliopankreatik Bölünme İnce Bağırsak Bölünmesi (BPD/DS): Bu prosedürde, mide daha küçük bir tüpe dönüştürülür ve ince bağırsak bölümleri kesilir. Bu kesilen bölümler, midenin çıktısıyla bağırsakların orta kısmına bağlanır. Bu sayede, yiyeceklerin sindirimi ve emilimi azalır.

Kombine ameliyatlar, tek başına mide küçültme veya malabsorpsiyon ameliyatlarından daha etkili bir yöntemdir. Bu prosedürler, aşırı kilolu bireylerde kilo kaybını hızlandırırken, obezite ile ilişkili sağlık sorunlarını da hafifletir. Kombine ameliyatlar, tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, kalp hastalığı, eklem ağrıları ve obezite ile ilişkili diğer hastalıkların tedavisinde etkili bir yol olarak kabul edilir.

Ancak, kombine ameliyatlar, mide küçültme veya malabsorpsiyon ameliyatlarından daha yüksek riskler taşır. Bu prosedürlerin riskleri arasında enfeksiyon, kanama, anestezi sorunları, ameliyat sonrası beslenme sorunları, ciddi komplikasyonlar ve uzun süreli takip gereksinimi yer alır. Bu nedenle, kombine ameliyatlar sadece uygun adaylar için önerilir ve uzman bir bariatrik cerrah tarafından gerçekleştirilmelidir.

Kombine ameliyatlar, obezite ile ilişkili sağlık sorunlarını iyileştirirken, aynı zamanda kalıcı bir yaşam tarzı değişikliği gerektirir. Bu prosedürlerin etkililiği, hastanın ameliyat sonrası beslenme alışkanlıklarına bağlıdır. Bu nedenle,

ameliyat sonrası dönemde, hastaların bariatrik cerrahın önerilerine uygun olarak düzenli olarak takip edilmesi ve beslenme alışkanlıklarının sıkı bir şekilde kontrol altında tutulması önemlidir. Ayrıca, egzersiz ve diğer yaşam tarzı değişiklikleri de bu prosedürlerin başarısında önemli bir rol oynar.

Kombine ameliyatlar, mide küçültme ve malabsorpsiyon yöntemlerinin birleştirilmesiyle gerçekleştirildiğinden, diğer bariatrik prosedürlere göre daha uzun sürebilir ve daha yüksek bir maliyete sahip olabilir. Bununla birlikte, bu ameliyatlar, obezite ve obezite ile ilişkili hastalıkların tedavisinde etkili bir seçenek olarak kabul edilir ve uygun adaylar için önerilebilir.

Kombine ameliyatlar, herhangi bir bariatrik prosedür gibi, yalnızca aşırı kilolu veya obezite hastaları için uygun olabilir. Herhangi bir bariatrik ameliyat, diyet, egzersiz ve diğer yaşam tarzı değişiklikleri ile birleştirilerek etkisini en üst düzeye çıkarmak için desteklenmelidir. Uygun adaylar, bariatrik cerrahın tavsiyelerine uyarak sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve ameliyat sonrası dönemde düzenli takip edilerek, kombine ameliyatların sağladığı faydalardan yararlanabilirler.

4. Endoskopik Obezite Cerrahisi:

Endoskopik obezite cerrahisi, invaziv olmayan bir yöntemdir ve obeziteyi tedavi etmek için endoskopik prosedürlerin kullanıldığı bir tür bariatrik cerrahi yöntemdir. Bu prosedürler, mide küçültme, mide balonu, ince bağırsak geçiş cihazı gibi farklı yöntemleri içerebilir.

Mide küçültme işlemi, endoskopik olarak uygulanan bir tüp (endoskop) kullanılarak midede küçük bir torba veya kanal oluşturarak gerçekleştirilir. Bu, yeme alışkanlıklarını değiştirerek daha az yemek yeme yeteneği sağlar. Mide balonu prosedüründe, endoskopik olarak mideye bir balon yerleştirilir ve midede dolgunluk hissi yaratarak daha az yemek yeme yeteneği sağlar. İnce bağırsak geçiş cihazı, endoskopik olarak ince bağırsakların bir kısmına yerleştirilir ve yiyeceklerin sindirim sürecini geçersiz kılarak kilo kaybına yardımcı olur.

Endoskopik obezite cerrahisi, diğer bariatrik prosedürlere kıyasla daha az invazivdir ve daha az komplikasyon riski taşır. Ayrıca, ameliyat sonrası iyileşme süreci daha kısadır ve hastaların normal aktivitelerine daha çabuk dönmelerini sağlar. Ancak, endoskopik prosedürler genellikle daha az etkili olabilir ve daha az kilo kaybına neden olabilir.

Endoskopik obezite cerrahisi, aşırı kilolu veya obezite hastalarının kilo kaybı için uygun bir aday olup olmadıklarını belirlemek için değerlendirilmeleri gereken kriterlere göre seçilmelidir. Bu prosedürler genellikle obezite ile ilişkili sağlık sorunlarının daha hafif olduğu hastalarda önerilir. Endoskopik obezite cerrahisi ile ilgili karar vermeden önce, bariatrik cerrahınızla konuşmanız ve sizin için en uygun tedavi yöntemini belirlemek için birlikte çalışmanız önemlidir.

B) Obezite Cerrahisi Adayları

1.Obezite Cerrahisi İçin Kriterler

Obezite cerrahisi, aşırı kilolu veya obezite hastalarının kilo vermesine yardımcı olmak için yapılan bir dizi cerrahi prosedürdür. Ancak, obezite cerrahisine uygun olmak için belirli kriterleri karşılamak gerekmektedir. Bu kriterler, hastanın ameliyat öncesinde değerlendirilmesi için önemlidir ve obezite cerrahisi için en uygun adayların seçilmesine yardımcı olur.

Aşağıda obezite cerrahisi için uygun adayların belirlenmesinde kullanılan kriterler yer almaktadır:

  1. Vücut kitle indeksi (VKİ): VKİ, kilonun boy ile ilişkisini ölçen bir endeksdir. 30 ve üzeri VKİ olan kişiler obezite sınıfına girerler ve obezite cerrahisine uygun adaylar arasında yer alırlar.
  2. Obezite ile ilişkili sağlık sorunları: Aşırı kilolu veya obezite hastaları genellikle yüksek tansiyon, diyabet, uyku apnesi, kalp hastalığı, eklem ağrısı ve solunum problemleri gibi obezite ile ilişkili sağlık sorunları yaşarlar. Bu hastalıkların varlığı obezite cerrahisi için uygunluğu artırabilir.
  3. Diyet ve egzersiz programlarına cevap vermemek: Obezite cerrahisi, diyet ve egzersiz programlarına cevap vermeyen hastalarda kullanılır. Bu hastalar, diyet ve egzersiz programlarına uyduklarında bile kilo veremiyorlar.
  4. Psikolojik durum: Obezite cerrahisi adayları, psikolojik olarak stabil olmalıdır. Ameliyat sonrası oluşabilecek değişikliklere uyum sağlama ve yeni bir yaşam tarzına uyum sağlama konusunda hazırlıklı olmalıdırlar.
  5. Yaş: Obezite cerrahisi, 18 yaşından büyük olanlarda uygulanır. Ancak, yaş faktörü tek başına bir kriter değildir.
  6. Cerrahi riskler: Obezite cerrahisi, tıbbi durumları veya diğer faktörleri nedeniyle ameliyat riski taşımayan kişiler için uygun değildir.

Bu kriterler, obezite cerrahisi için uygun adayların belirlenmesine yardımcı olur. Ancak, obezite cerrahisi için adayların değerlendirilmesi, tıbbi geçmiş, aile öyküsü ve diğer faktörler gibi kişisel faktörlere de bağlıdır. Bu nedenle, obezite cerrahisi hakkında karar vermeden önce, bir bariatrik cerrahı ile konuşmak ve uygunluğunuzu değerlendirmek önemlidir.

2. Obezite Cerrahisi Öncesi Değerlendirme

Obezite cerrahisi öncesi değerlendirme, obezite cerrahisi için uygunluğu belirlemek için yapılan bir dizi test ve değerlendirmedir. Bu değerlendirme, hastanın ameliyat öncesi sağlık durumunu, ameliyat seçeneklerini ve ameliyat sonrası komplikasyon risklerini belirlemeye yardımcı olur.

Obezite cerrahisi öncesi değerlendirmede, genellikle şu faktörler dikkate alınır:

  1. Vücut Kitle İndeksi (VKİ): VKİ, obezitenin bir ölçüsüdür ve obezite cerrahisi için en önemli kriterlerden biridir. VKİ, hastanın boyuna ve kilosuna göre hesaplanır.
  2. Sağlık durumu: Obezite cerrahisi öncesi değerlendirmede, hastanın sağlık durumu değerlendirilir. Hastanın tıbbi geçmişi, aile öyküsü, mevcut sağlık durumu ve ilaç kullanımı gibi faktörler göz önünde bulundurulur.
  3. Yaş: Obezite cerrahisi öncesi değerlendirmede, hastanın yaş faktörü de dikkate alınır. Yaşlı hastalar, ameliyat sonrası iyileşme sürecinde daha fazla risk altındadır.
  4. Psikolojik durum: Obezite cerrahisi öncesi değerlendirmede, hastanın psikolojik durumu da değerlendirilir. Hastanın depresyon, anksiyete, yeme bozuklukları gibi sorunları varsa, bu ameliyat için bir engel olabilir.
  5. Diğer tedavi yöntemleri: Obezite cerrahisi öncesi değerlendirmede, hastanın daha önceki diyet, egzersiz ve ilaç tedavileri de dikkate alınır. Bu tedavi yöntemleri, obezite cerrahisine alternatif olabilir.
  6. Ameliyat seçenekleri: Obezite cerrahisi öncesi değerlendirme, hastanın ameliyat seçenekleri de değerlendirilir. Her hasta için uygun olmayan ameliyat seçenekleri vardır. Bu nedenle, ameliyat öncesi uygun seçenekler belirlenir.
  7. Risk faktörleri: Obezite cerrahisi öncesi değerlendirmede, hastanın obezite ile ilişkili diğer sağlık risk faktörleri de değerlendirilir. Bu faktörler, ameliyat sonrası komplikasyonlar için risk faktörleri olarak dikkate alınabilir.
  8. Sigara ve alkol tüketimi: Obezite cerrahisi öncesi değerlendirmede, hastanın sigara ve alkol tüketimi de değerlendirilir.

3. Obezite Cerrahisi Riskleri

Obezite cerrahisi, diğer cerrahi prosedürlerde olduğu gibi birtakım riskleri beraberinde getirir. Bu riskler, hastanın sağlık durumuna, yaşına, kilosuna ve ameliyat türüne bağlı olarak değişebilir. Ancak, genel olarak obezite cerrahisi riskleri şunları içerir:

  1. Kanama: Ameliyat sırasında, yaralanan damarlardan kaynaklanan kanama riski vardır. Ameliyat sonrasında da kanama olması mümkündür.
  2. Enfeksiyon: Herhangi bir cerrahi prosedürde olduğu gibi, obezite cerrahisi de enfeksiyon riski taşır. Enfeksiyon riski, ameliyat öncesi hazırlıkların yanı sıra ameliyat sonrası hijyen kurallarına uyulmasıyla minimize edilebilir.
  3. Anestezi riskleri: Ameliyat sırasında uygulanan anestezi, bazı riskler içerir. Özellikle obez hastalarda, anestezi komplikasyonları daha sık görülebilir.
  4. Tromboemboli: Obezite cerrahisi sonrası, kan pıhtılaşması riski artar. Bu, özellikle uzun süreli yatağa bağımlılık sonucu oluşan hareketsizlik durumlarında daha belirgindir. Kan pıhtılaşması, damarlarda tıkanıklığa ve ciddi sonuçlara yol açabilir.
  5. Beslenme bozuklukları: Obezite cerrahisi sonrasında, sindirim sistemi değiştiğinden ve beslenme alışkanlıkları da değiştiğinden, beslenme bozuklukları ortaya çıkabilir. Bu nedenle, ameliyat sonrası beslenme danışmanlığı almak önemlidir.
  6. Bağırsak tıkanıklığı: Obezite cerrahisi sırasında, bağırsakların içinde bulunan gıdaların ilerlemesinde zorluklar oluşabilir. Bu durum bağırsak tıkanıklığına yol açabilir.
  7. Ameliyat sonrası yara iyileşme sorunları: Obezite cerrahisi sonrasında, ameliyat yarasının iyileşmesinde sorunlar ortaya çıkabilir. Bu, enfeksiyon veya yaralanmanın iyileşmesinin gecikmesi nedeniyle oluşabilir.
  8. Besin eksiklikleri: Obezite cerrahisi sonrası, vücutta bazı besin eksiklikleri oluşabilir. Bu, besin alımının sınırlı olması veya sindirim sisteminin değişmesinden kaynaklanabilir.

Obezite cerrahisi adayları, ameliyat öncesi riskleri ve olası komplikasyonları hakkında bilgilendirilmeli ve ameliyat kararını vermeleri öncesinde bu risklerin farkında olmaları gerekmektedir.

C) Obezite Cerrahisi Öncesi ve Sonrası Bakım

Obezite cerrahisi öncesi ve sonrası bakım, hastaların ameliyat öncesi hazırlık süreci, ameliyat sırasında alınacak önlemler, ameliyat sonrası takip ve beslenme planını içerir. Aşağıda konuyla ilgili alt başlıkları ve detaylı açıklamaları bulabilirsiniz:

  1. Obezite Cerrahisi Öncesi Hazırlık Süreci:
  • Ameliyat öncesi görüşmeler: Obezite cerrahisi adayları, ameliyat öncesi birkaç kez doktorla görüşür. Bu görüşmelerde hastanın tıbbi öyküsü, mevcut ilaçlar ve genel sağlık durumu değerlendirilir.
  • Diyetisyen desteği: Hastalar, ameliyat öncesi diyetisyen desteği alarak kilo kaybı sürecine hazırlanırlar. Bu süreçte genellikle düşük kalorili bir diyet programı uygulanır.
  • Egzersiz: Hastalar, ameliyat öncesi egzersiz programlarına katılarak fiziksel kondisyonlarını artırabilirler.
  1. Ameliyat Sırasında Alınacak Önlemler:
  • Anestezi: Obezite cerrahisi, genellikle genel anestezi altında yapılır. Bu nedenle, ameliyat öncesinde hastanın genel sağlık durumu, anestezi riskleri açısından değerlendirilir.
  • Cerrahi teknik: Obezite cerrahisi, farklı tekniklerle gerçekleştirilir. Hangi tekniğin kullanılacağı, hastanın vücut yapısı ve ameliyat öncesi değerlendirmeler sonucu belirlenir.
  1. Ameliyat Sonrası Takip:
  • Yatış süreci: Obezite cerrahisi sonrasında hastalar birkaç gün hastanede kalırlar. Ameliyat sonrası ağrı kontrolü ve enfeksiyon riski açısından yakından takip edilirler.
  • Beslenme planı: Ameliyat sonrası beslenme planı, cerrahın yönlendirmesiyle belirlenir. Hastaların ilk birkaç hafta sıvı gıdalarla beslenmeleri gerekebilir. Daha sonra, yavaş yavaş katı gıdalara geçilir.
  • Egzersiz: Ameliyat sonrası dönemde egzersiz yapmak, hastaların kilo kaybını hızlandırır. Ancak egzersiz planı, cerrahın yönlendirmesiyle belirlenir.
  1. Obezite Cerrahisi Sonrası Bakım:
  • Yara bakımı: Ameliyat sonrası dönemde hastaların yara izlerinin bakımı önemlidir. Cerrah, yara bakımı ve iyileşme süreci hakkında bilgi verir.
  • Takip görüşmeleri: Ameliyat sonrası takip görüşmele
  • 5. Taburculuktan Sonra Bakım
  • Ameliyat sonrası dönemde, hastanede yatış süresi genellikle 2-3 gün sürer. Taburcu olmadan önce, hastanın yemek yeme, ilaç alma, yara bakımı ve fiziksel aktivite konusunda yeterli bilgi sahibi olduğundan emin olunur.
  • Taburcu olduktan sonra, hastaların evdeki bakımı önemlidir. Doktor, beslenme planı, ilaç alımı ve egzersiz programı konusunda tavsiyelerde bulunacaktır. Hastaların ayrıca, olası komplikasyonlar için belirtileri takip etmeleri gereklidir.
  • Ameliyat sonrası dönemde hastaların beslenme düzenleri değişeceği için, evde hazırlık yapmak önemlidir. Hastaların evde kolay hazırlanabilen, protein açısından zengin, az yağlı yiyecekler ve sıvı gıdalar bulundurması önerilir. Ayrıca, hastaların sıvı tüketimine özen göstermeleri gerekmektedir.
  • Ameliyat sonrası dönemde, yara bakımı da önemlidir. Yara enfeksiyonu riskini azaltmak için, doktorun önerdiği şekilde yara bakımı yapılmalıdır. Ayrıca, yara bölgesinde ağrı veya şişlik gibi belirtiler varsa, doktorla iletişime geçilmelidir.
  • Fiziksel aktivite, ameliyat sonrası dönemde yavaş yavaş artırılmalıdır. Doktorun önerdiği şekilde, yürüyüş gibi hafif egzersizlerle başlanabilir ve zamanla daha yoğun aktivitelere geçilebilir.
  • Taburcu olduktan sonra, hastaların düzenli olarak takip edilmesi önemlidir. Doktor, kilo kaybı ve diğer sağlık göstergeleri açısından hastaları düzenli aralıklarla kontrol edecektir. Ayrıca, olası komplikasyonlar için hastaların belirtileri takip etmeleri ve doktorla iletişime geçmeleri gerekmektedir.
  • Ameliyat sonrası dönemde, destek gruplarından yararlanmak da önemlidir. Bu gruplar, hastaların benzer deneyimlerini paylaşmalarına ve birbirlerine moral desteği vermelerine olanak tanır.

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir