Tarihçe

da Vinci robotik cerrahi sistemleri, 1980'lerin sonlarında ABD Savunma Bakanlığı'nın finansal desteğiyle başlatılan araştırmalar sonucu geliştirilmiştir. Bu araştırmalar, uzaktan kontrol edilen robotik sistemlerin savaş alanında yaralı askerleri tedavi etmek için kullanılması fikrinden yola çıkmıştır.

1990'ların başında, robotik cerrahi teknolojisi, tıp alanında kullanım için adapte edilmiştir. İlk robotik cerrahi sistemler, özellikle prostat kanseri ameliyatları için kullanılmıştır. Ancak bu sistemler, henüz tamamen otomatik değildi ve cerrahların ameliyat sırasında robotik kolu doğru bir şekilde yönlendirmesi gerekiyordu.

2000'lerin başında, Intuitive Surgical adlı bir şirket, da Vinci adlı robotik cerrahi sistemlerinin geliştirilmesine başladı. Bu sistemler, üç boyutlu görüntüleme, hassas robotik kollar ve cerrahın hareketlerini doğrudan kolu kontrol eden özel bir konsol gibi bir dizi yenilikçi teknoloji içeriyordu.

2000 yılında, FDA da Vinci sistemlerini prostat kanseri ve diğer ürolojik ameliyatlar için onayladı. Daha sonra, da Vinci sistemleri, jinekolojik, kalp, beyin ve diğer birçok cerrahi prosedür için de kullanılmaya başlandı.

Günümüzde, robotik cerrahi sistemleri gelişerek, cerrahın ve hastanın aynı ortamda olduğu bir sistem haline gelmiştir. Bu nedenle, robotik cerrahinin günümüzdeki amacı, yalnızca cerrahın fiziksel olarak hastanın yanında olmadığı durumlarda kullanılmak değil, aynı zamanda cerrahın işleme daha yüksek bir hassasiyetle müdahale etmesine olanak tanıyan bir araç olarak da hizmet vermektedir.

Robotik Cerrahi Nedir?

Robotik cerrahi minimal invaziv(kesi) laparoskopik cerrahi temeli ile uygulanan bir yöntemdir.da Vinci® ile gerçekleştirilen cerrahi işlemler, “robot yardımlı laparoskopik cerrahi” olarak da tanımlanmaktadır. Robotik cerrahi sistemlerinin dünyadaki tek örneği olan da Vinci üç boyutlu görüntü teknolojisiyle hareket kabiliyetinin yanı sıra hassasiyet özelikleriyle bilinmektedir.

Açık ameliyata nazaran çok daha kısa sürede iyileşme sağlayan "robotik cerrahi" tıbbın birçok alanında Üroloji başta olmak üzere Kadın Doğum, Genel Cerrahi, Kulak Burun Boğaz, Kalp ve Damar Cerrahisi, Göğüs Cerrahisi ve Pediatrik Cerrahide uygulanmaktadır. Robotik Cerrahide kullanılan enstrümanların 540 derece dönebilmesi ve bilek hareketlerine sahip olması, aynı zamanda insan elinden çok daha ufak boyutlarda olmasından dolayı ameliyatlarda cerrah, eliyle ulaşamayacağı bölgelere rahatlıkla ulaşabilmekte ve müdahale edebilmektedir. Üç boyutlu ve 16 kat büyütülerek elde edilen gerçek görüntü sayesinde, özellikle kanser hastalarında tümörün tamamının temizlenebilmesinde kolaylık sağlanmakta, aynı zamanda daha az kanama olması sebebi ile ameliyatın uygulanabilirliği kolaylaştırılabilmektedir. Ayrıca ameliyatın kapalı yöntem ile uygulanmasından dolayı daha az kesi yapılmakta ve hastalara daha az yara izi ile kozmetik avantaj da sağlamaktadır. Yapılan kesilerin her biri 1 cm’ den küçük (8 mm) olmasından dolayı hasta çok daha kısa sürede iyileşmekte ve kısa sürede ayağa kalkarak sosyal yaşamına dönmektedir. Minimal invaziv olmasından dolayı enfeksiyon riski de ciddi derecede azalmaktadır.

Robotik Cerrahinin Avantajları

Elle yapılan cerrahiye kıyasla, robotik cerrahi birçok avantaj ve üstünlük sunmaktadır. Bazı önemli avantajlar şunlardır:

• Daha az kanama: Robotik cerrahi, hassas kontrolleri sayesinde ameliyat sırasında daha az kanama riski taşır.
• Daha az ağrı: Robotik cerrahi işlemleri, hassas kontrolleri sayesinde dokulara daha az zarar verir ve hastaların daha az ağrı yaşamasına olanak tanır.
• Daha kısa hastane yatış süresi: Robotik cerrahi işlemleri, daha hızlı iyileşmeye yardımcı olduğu için hastanede geçirilen süreyi azaltabilir.
• Daha az yara izi: Robotik cerrahi işlemleri, daha küçük kesiler kullanarak gerçekleştirilebilir, böylece hastalarda daha az yara izi oluşur.
• Daha yüksek hassasiyet: Robotik cerrahi, daha yüksek hassasiyetle çalışma imkanı sağlar ve cerrahların daha doğru ve hassas hareketler yapmasını sağlar.
• Daha az enfeksiyon riski: Robotik cerrahi işlemleri, cerrahların hastaya daha az temas etmesine olanak tanıdığı için enfeksiyon riskini azaltır.
• Daha kısa iyileşme süresi: Robotik cerrahi, daha az travma ve daha hızlı iyileşme süreci nedeniyle hastaların daha kısa bir sürede normal yaşamlarına dönmesine yardımcı olabilir.
• Daha az yorgunluk ve stres: Robotik cerrahi, cerrahların daha ergonomik bir pozisyonda çalışmasını sağlayarak uzun süreli yorgunluk ve stresi azaltabilir.

Bu avantajlar, robotik cerrahinin cerrahi uygulamalarında giderek daha popüler hale gelmesine neden olmuştur.